İngiltere, son zamanlarda tıbbi hizmetlerin erişilebilirliği konusunda ciddi bir krizle karşı karşıya. "Ölüm sırası" kavramı, ülke genelinde hastalarının yaşamlarını tehdit eden bekleme sürelerinin artmasıyla gündeme geldi. Bu durum, hem hastalar hem de sağlık profesyonelleri için büyük bir endişe kaynağı. Peki, bu kadar çok insan neden tedavi için bu kadar uzun süre beklemek zorunda kalıyor? İşte bu sorunun cevabı ve yaşanan krizle ilgili detaylar.
İngiltere’nin sağlık sistemi, uluslararası alanda genellikle örnek alınan bir model olarak biliniyor. Ancak son yıllarda bu sistem ciddi sorunlarla karşılaşmış durumda. 1948’de kurulan NHS (National Health Service - Ulusal Sağlık Servisi), ücretsiz sağlık hizmeti sağlamayı amaçlayan bir teşkilattır. Ancak, artan nüfus, yaşlanan toplum ve sağlık personeli eksikliğinden kaynaklanan sorunlar, tedavi süreçlerinde ciddi gecikmelere yol açtı.
Hastanelerde acil servisler, karşılaştıkları taleple başa çıkmakta zorlanıyor. Özellikle Covid-19 pandemisi sonrası pek çok hastane, yıllardır bekleyen hastalarla dolup taşmaya başladı. Hastalar, teşhis konulmadığı için gerekli tedaviyi zamanında alamadıklarında hayati tehlikeyle karşılaşabiliyor. Bu sürecin getirdiği "ölüm sırası" durumu, hastane kapılarında bekleyen yüzlerce insanın yaşamını tehlikeye atacak boyutlara ulaştı.
İngiltere'deki "ölüm sırası" nominası, aslında belirli bir hastalığı ya da durumu kapsamıyor. Her yaştan, her kesimden insan, tedavi için sırada bekliyor. Bazı insanlar basit bir tedavi için, bazılarıysa acil bir müdahale için beklemek zorunda kalıyor. Örneğin, kanser hastası olan 60 yaşındaki bir adam, tedavi için tam 9 ay beklemek zorunda kaldığı için sağlık durumu giderek kötüleşti. Olayın trajik boyutu, sadece bu bireyleri değil, ailelerini de etkiliyor.
Olayın bir diğer yüzü de, sağlık çalışanlarının yaşadığı baskıdır. sürekli olarak artan bir iş yükü altında ezilen doktorlar ve hemşireler, hastalara yeterince zaman ayıramadıklarından yakınmakta. Tavsiyeler ve tedavi sürelerinin kısalması, sağlık profesyonellerinin arasında stres ve tükenmişlik hissini artırıyor. Bu durumun, hastaların sağlık hizmetlerine daha az erişim sağlamasına neden olduğunu görmek, oldukça üzücü bir gerçek.
Bunun yanı sıra, sağlık hizmetlerinde yapılacak reformlar ve bu reformların zamanında uygulanmaması da süre uzamasının sebeplerinden bir diğeridir. Belirli düzenlemelerin ve sağlık politikalarının uygulanmaması, mevcut durumu daha da kötüleştiriyor ve bu da insanları daha uzun bekleme süreleriyle baş başa bırakıyor.
Bu durum, yalnızca İngiltere’ye özgü bir sorun değil. Diğer ülkelerde de sağlık sistemlerinde benzer sorunlar yaşanabilir. Ancak İngiltere’de bu durumu öne çıkaran, sağlık hizmetlerinin ulusal düzeydeki amacı ve erişim kolaylığıdır. Halka açık sağlık hizmetlerinin yanında özel sağlık sigortalarının da önemi burada kendini göstermekte. İnsanlar, daha hızlı sağlık hizmetine sahip olmak için özel sigortaları tercih ediyor.
Sonuç olarak, İngiltere’de artan "ölüm sırası" konusu, hem bireyler hem de sağlık sisteminin geleceği açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu durumun aşılması için, sağlık politikalarının yeniden değerlendirilmeleri ve var olan sorunların hızlıca çözüme kavuşturulması gerekiyor. Yüzlerce kişinin hayatını tehdit eden bu durum, bir an önce ele alınmalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır. Sağlık hizmetlerinin herkes için erişilebilir olması gerektiği gerçeğinden yola çıkarak, tedavi süreçlerinin hızlanması konusunda herkes üzerine düşen sorumluluğu almalıdır.