Son dönemde Türkiye’de FETÖ terör örgütü adı altında başlatılan dolandırıcılık vakalarının sayısı alarm verici boyutlara ulaştı. Bu dolandırıcılık yöntemleri, FETÖ’nün yıllarca süren sızma stratejileri gibi, insanların korku ve endişelerini kullanarak gerçekleştiriliyor. FETÖ Cemaati'ne yönelik soruşturmalar, insanların güvenini sarsarken bazı kötü niyetli kişiler de bu durumu fırsata çeviriyor. Milyonlarca lira, dolandırıcıların oyununa dönüşüyor ve mağdur vatandaşların hayatını karartıyor.
Dolandırıcılar, FETÖ ile bağlantılı oldukları iddiasıyla kişileri ve işletmeleri hedef alarak, onları tehdit edebiliyor. "Hesabınız FETÖ'ye kapatıldı", "Dava açılacak, yargılamalar başlayacak" gibi cümleler kullanarak İstanbul'dan Ankara'ya uzanan geniş bir dolandırıcılık ağı kuruyor. Bu yöntemlerin en yaygın olanları arasında telefonla arama, sahte belgelerle ikna etme ve sosyal medya üzerinden gizli hesaplar oluşturmak yer alıyor. Dolandırıcılar, mağdurlarına, FETÖ’ye karşı mücadele eden kurumlar varmış gibi göstererek büyük paralar talep edebiliyor.
Bireyler ve küçük işletmeler bu tür kandırma yöntemleriyle ciddi maddi kayıplar yaşıyor. Birçok kişi, bu dolandırıcılıklar yüzünden hayatlarının büyük bir bölümünü etkileyecek borçlar altına girmek zorunda kalıyor. Pek çok mağdur, dolandırıcıların söylediklerine inanarak, hesaplarındaki paraları transfer ediyor ya da kendilerinden istenen ödemeleri yapıyor. İşte bazı mağdurların yaşadığı olaylar: 45 yaşındaki Ahmet Bey, bir sabah bir telefon aldı. Dolandırıcı, "FETÖ ile bağlantılı bir suçtan dolayı hakkınızda dava açıldı" diyerek kendisinden para istedi. Korkan Ahmet Bey, dolandırıcının verdiği hesaba 20 bin lira aktardı. Olayın üzerinden günler geçtikten sonra dolandırıldığını fark etti.
Sadece Ahmet Bey değil, birçok kişi benzer durumlarla karşı karşıya kaldı. Örneğin, genç girişimci Elif Hanım, işini büyütmek amacıyla bir bankadan kredi almaya çalışırken dolandırıcının kurbanı oldu. FETÖ ile bağlantılı oldukları iddia edilen sahte bir avukat, Elif Hanım'a, işini büyütmek için gerekli belgeleri hazırlayıp ona yardımcı olacağını söyledi. Sonuç olarak Elif Hanım, aylarca süren bir mahkeme sürecine girdi ve bu süreçte finansal olarak büyük zararlara uğradı. Onlarla aynı kaderi paylaşan çok sayıda insan var ve yetkililer bu konuda harekete geçmelidir.
Sonuç olarak, FETÖ yalanıyla yapılan milyonluk vurgunlar, sadece bireysel mağduriyetler değil, aynı zamanda toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Bu konuda önlemler alınmalı, vatandaşlar bilinçlendirilmelidir. Dolandırıcılıkla mücadele eden kurumlar, FETÖ ile bağlantılı dolandırıcılara karşı daha etkin çalışmalar yürütmeli ve bu tür durumları önlemek için eğitim programları başlatmalıdır. Unutulmamalıdır ki, dolandırıcılara karşı duyarlılık geliştirmek, sadece bireylerin değil, toplumun genelini koruyacaktır.
Vatandaşlarımız, bu dolandırıcılık yöntemlerine karşı dikkatli olmalı ve herhangi bir şüpheli durumla karşılaştıklarında derhal yetkililere bildirmelidir. FETÖ yalanıyla yapılan vurgunları önlemek ve adaletin tecelli etmesi için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Bu, sadece kendi güvenliğimiz değil, geleceğimiz için de son derece önemlidir.